12 Aralık 2009 Cumartesi

Büyükanneler Genlerine Bağlı Olarak Torun Seçer...

Bu soru her dilde ve her dönem sorulur:Peki hayatım,ne zaman bana torun vereceksiniz?Bunun böyle olduğunu Darwin'de onaylayacaktır.En azından ''büyükanne hipotezi''doğruysa.Bu fikre göre,menopoz sonrasnda hayatta kalarak üreme çağı geçen kadınların-diğer primatlar arasında bir istisna olarak-çocuklarının çocuklarıyla ilgilenmesinin nedeni,bu sayede çocukların sağlıklı bir şekilde büyüme ihtimallerinin artmasıdır.Doğal seleksiyon,bireyin kendi genetik özelliklerini sonraki kuşaklara aktarma ihtimalini yükselten davranışları tercih eder.Kadınların torunlarına yardımcı olacak kadar yaşaması evrimsel bir adaptasyondur.
Ne yazık ki,veriler bu ilgi çekici hipotezi desteklemiyor.Bazı çalışmalar öne sürüldüğü gibi yakınlardaki bir büyükannenin,torunlarının yaşam şansını gerçekten yükselttiğini gösterse de başka çalışmalarda böyle bir faydaya rastlanmadı.Cambridge Üniversitesi'nden biyolojik antropoloji uzmanı Leslie Knapp ve onun lisansüstü öğrencisi Molly Fox araştırmalardaki bu tutarsızlığın,genetiğin temel gerçeklerine dayanıp dayanmadığını merak etti.Zira X kromozomun ebeveynlerden çocuklara geçişindeki kimi özellikler nedeniyle,büyükanneler bazı torunlarıyla diğerlerinden daha yakın akraba olabilir.
İşte nedeni:Bütün kadınlar gibi bir babaannenin de iki X kromozomu var.Bunlardan birini oğluna geçirir.Erkek çocuk Y kromozomunu da babadan alacaktır.Zaten erkek olmasının nedeni de budur.Bu erkek büyüyüp baba olduğunda annesinden aldığı ve sahip olduğu tek X'i kızına geçirir.Oğlunaysa Y kromozomunu geçirecek ve oğlanda babaanneden gelen X olmayacaktır.Anneanne de sahip olduğu iki X'ten birini kızına geçirir ve bu X'in kızının çocuklarına geçme ihtimali bu çocukların cinsiyeti ne olursa olsun yarı yarıyadır.Dolayısıyla anneannenin X'inin torununa geçme ihtimali de yarı yarıyadır.Basit bir matemetik işlemi,anneannelerin torunlarıyla aralarındaki ''X akrabalığının''yüzde 25 olduğunu gösterebilir.''Babaannelerin kız torunlarıyla X akrabalığı ihtimali iki kat fazlayken(%50)erkek torunlarıyla X akrabası olma ihtimalleri ise hiç yoktur.(%0)''diye açıklıyor Knapp.
Konuyu basitleştirerek anlatmaya çalıştım çünkü;Dünya üzerinde farklı noktalar üzerinde 43 bin çocuğun üzerinde X akrabalığı üzerine incelemeler yapılmış ve analiz edilmiş.Başka bir deyişle,büyükanne etkisi DNA'yı mükemmel bir şekilde izliyor.İngilterede yayınlanan biyoloji bilim dergisi Proceedings of the RoyalSociety B'de''X akrabalığı ne kadar yüksekse,büyükannenin o çocuğun hayatta kalma ihtimali üzerindeki yararlı etkisi de o kadar fazla oluyor''diye yazıyor.Yine de büyükannelerin bilinçli olarak erkek ya da kız torunlarına veya kızlarının ya da oğullarının çocuklarına farklı davrandığını gösteren hiç bir delil yok.En iyi tahmin torunların,büyükannelerine genetik bir bezerlik ya da bir feromen
(vücut dışına salgılanan hormon)yoluyla bir işaret yollamasıdır.
NOT:Bu yazı Sharon Begley'in Newsweek için yaptığı araştırmadan alıntı yapılmıştır.

10 Aralık 2009 Perşembe

BAYILMA

Belli başlı bir vücut sinyali de bayılmadır.Bayılma,uyanıklılık halinin geçici olarak kaybolmasıdır.Çeşitli etkenlerle oluşur.tedavisi de oluşum kaynağına göre değişir.Basit bayılma,beyne giden kanda azalma sonucu olabilir.Basit bayılma(damar depresyonuna bağlı bayılma)veya kalp kapağı hastalıkları ve kalp atışındaki düzensizliklerin sonucu da bayılmalar olur.Bayılma tedavisi temeldeki nedenin ilaç tedavisi ya da cerrahi uygulama ile ortadan kaldırılmasıyla yapılabilir.
Kalp hastalığına bağlı bayılmalarda kalp atışını düzenleyen ilaçlar kullanılır.Beyni besleyen damarlarda kanın azalması,kandaki oksijen miktarının düşmesi(hipoksi)halinde oksijen koklamak açık havada derin nefes almak iyi gelir.Kan şekerinin düşmesi(hipoglsemi)sonucu meydana gelen bayılmalarda bir parça şeker yemek ya da şekerli bir içecek içmek iyi gelir.
BAYILMA NEDENLERİ
Beyin sarsıntısı
Zehirlenme
Epilepsi(Sara)
Histeri
Bayılmanın en ağır şekli olan koma ise bilinç kaybının gittikçe artarak ağır ve uzun süreli olması halidir.Koma durumu,çarpmanın haricinde beyin iltihabı,alkol,afyon,gaz ve kurşun zhirlenmeleri gibi nedenlerle oluşabilen ağır bir bayılma durumudur.

Bayılmalarda,hekim muayenesi ve yapılacak ileri tetkiklerle teşhis konmalı gerekiyorsa tedavi düzenlenmelidir.Teşhise göre ayrıca koruyucu tedbirlerin alınması önemlidir.

4 Aralık 2009 Cuma

Baş Dönmesi

Baş dönmesi de bir vücut sinyalidir.çeşitli nedenlerle oluşabilir.özellikle tansiyonu düşük olan insanlarda baş dönmesine sık rastlanır.Tansiyonu ile sorunu olmadığı halde bir kişi devamlı olarak baş dönmesinden şikayet ediyorsa bu durum onun kan şekeri düzeyinde bir aksaklık olduğunun işareti olabilir.
NEDENLERİ
İnsanın sürekli biçimde uzaydaki konumunu düzelterek iki ayağı üzerinde dengede kalabilmesi son derece hassas ve gelişmiş bir sistemle gerçekleşir.sistem ,içkulakta,içleri sıvıyla dolu bir kanallar topluluğundan oluşur.Bunlar kanal sinirleriyle beyine devamlı sinyaller gönderirler.Bazı durumlar ve hastalıklar ise,mekanizmayı aksatabilir.Birinin kendi çevresinde çok hızlı dönmesi,kanalları her yöne doğru harekete geçirir.Bunun üzerine beyine karışık ve birbirini tutmayan sinyaller gönderilir.Bu da kişinin dengesini kaybetmesine,başının dönmesine yol açar.Genellikle rahatsızlık kısa bir süre içinde geçer.Baş dönmesinin kısa sürmesi,ciddi olmadığının göstergesi olarak kabul edilebilir.

Genellikle baş dönmesi,orta kulaktaki kanalın ya da işitme sinirinin bir dalının uğradığı değişiklikten kaynaklanır.Böyle hallerde rahatsızlık bir kaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir ve kusmalara sebep olabilir.

Merkezi sinir sisteminden kaynaklanan baş dönmeleri de vardır.Bunlar çok daha ciddi olmakla birlikte daha ender görülür.Ancak çoğunlukla daha başka hastalıkların belirtisi de olabilirler.Damar hastalıkları,beyin tümörleri gibi.Teşhis ve tedavi için hastanın derinlemesine ve eksiksiz olarak incelenmesi şarttır.Ancak bu sayede rahatsızlığın kökü bulunup,gerekli tedaviye geçilebilir.Verilecek ilaçlar ya kulak sıvısının basıncına ya da doğrudan denge merkezinin üzerine yönelik olabilir.menerie hastalığı olanların tedavisi genellikle çok uzun sürer.Burada dikkat edilecek nokta;krizler arasında tedavinin kesinlikle yarıda bırakılmamasıdır.

23 Kasım 2009 Pazartesi

Ayda 1 kez 5 Dakika meme Muayenesi

Meme muayenesini yapacağınız taraftaki kolunuzu başınızın üstüne veya arkasına koyun.

Elle muayenede sağ meme için sol,sol meme için sağ elinizi kullanın.

Elinizin üç orta parmağının yastık bölümleriyle,küçük dairesel hareketler çizerek baskı şiddetini hafiften kuvvetliye doğru attırarak köprücük kemiğinin altındaki bölgeden muayeneye başlayın.

Elinizi kaldırmadan kaydırarak birbirine paralel dikey çizgiler çizerek veya köprücük kemiğinin altından başlayarak saat ibresi yönünde giderek iç içe geçen daireler çizerek veya meme başında sonlanan oklar şeklinde tüm memenizi muayne edin.

Memeler,meme altı bölgeleri,koltukaltları ve meme başlarını muayene edin.

Başparmak ve işaret parmaklarınız arasında meme başını sıkarak akıntı olup olmadığını kontrol edin.

Meme yapısında değişiklik,memede kitle ve/veya meme başı akıntısı saptadığınızda gecikmeden konusunda uzman bir hekime gitmelisiniz.

MEME KANSERİ TARAMA CETVELİ

20 yaş ve 45 yaş arasında muayenelerde anormal bir durum olmadığı sürece ayda 1 elle, yılda 1 hekim muayenesi şeklinde ,45 yaş ve 75 arası anormal bir durum olmadığı sürece ayda 1 elle, yılda 1 hekim muayenesi,2 yılda bir mamografi çekimi.

18 Kasım 2009 Çarşamba

H1N1 Sorularla Domuz Gribi

NEREDEN ÇIKTI BU VİRÜS?
İlk kez 24 Nisan 2009'da Meksika'da saptandı.Aslında beklenen(influenza A H5N1) salgınıydı.Kuş gribi %50 dolayında ölümle seyrettiği için,benzer bir ölüm oranı olacağı bekleniyordu.

NEDEN DOMUZ GRİBİ DİYORUZ?
Meksika'da domuz çiftliğinde çalışan kişilerde saptandı.Bu nedenle domuzlardan bulaştığı düşünüldü ve ismi domuz gribi olarak kaldı.Oysa gerçek sonradan anlaşıldı.Meksikada influenza salgını domuz gribi olarak bilinse de,sadece domuzlar değil,kuşlar ve insanlar arasında taşınarak virüsün değişim göstermesi sonucu ortaya çıktı.Domuz gribi yerine,''influenza A H1N1''olarak adlandırılmasına karar verildi.

DOMUZ GRİBİ NEDENİYLE BİNLERCE DOMUZ İTLAF EDİLDİ.BU ÖNLEM DOĞRU MU?
Doğru değil.Kuş gribi salgınında nasıl ki kuşlar itlaf edildiyse,başlangıçta domuzlar da benzer şekilde itlaf edildi.Ancak bu yanlış karardan vazgeçildi,domuzların masum oldukjları anlaşıldı.

PANDEMİ NEDİR?PANDEMİ 6 BİZE NEYİ ANLATIYOR?
Ülkeler arasında yayılan salgına Pandemi deniyor ve 1 ila 6 derece arasında değerlendiriliyor.ünya Sağlık Örgütü(DSÖ),son olarak pandemi düzeyini 6'ya çıkardı.Bu farklı DSÖ bölgelerinde insandan insana geçişin olbileceği ikiden çok sayıda ülkenin bulunması anlamına gelmesi geliyor.

BU GÜNE KADAR DÜNYA'DA TOPLAM KAÇ VAKA GÖRÜLDÜ,ÖLÜM ORANLARI NEDİR?
Toplam 400 bin olgu saptandı(ekim ayı itibariyle),bu olgulardan yaklaşık 5000 kişi öldü.Ölüm oranı yaklaşık olarak yüzde 1.2 dir.

HASTA OLAN HERKES ÖLÜYOR MU?
Hayır. Ölüm oranı kabaca %1.2'dir.Bu oran belirli risk gruplarında daha yüksek,sağlıklı kişilerde dah düşüktür.

KİMLER İÇİN DAHA FAZLA ÖLDÜRÜCÜ?
Mevsimsel gripte ölümlerin %90'ı yaşlılarda görüşür.Oysa,2009'un Eylül ve Ekim aylarında grip nedeniyle ölenlerin %90'ı 65 yaş altındayken,ölümlerin yaklaşıkyüzde 25'i ile 25 yaş altıdır.

İLK BELİRTİLER NELER?
Mevsimsel gribe benzer ateş,öksürük,boğaz ağrısı,yaygın vücut ağrıları,baş ağrısı,titrteme ve yorgunluk ön plandadır.Bazı kişilerde ishal ve kusma görülür.Sekonder olarak zatürreye bağlı ciddi hastalıklar ve ölümler olabilir.

BELİRTİLERİ MEVSİMSEL GRİPLE ÇOK BENZER.NASIL AYIRT EDECEĞİZ?
Klinik belirtilerden yola çıkarak mevsimsel gripten ayırmak mümkün değildir.

VİRÜS NASIL BULAŞIYOR?
Mevsimsel veya klinik gribin yayılımı gibidir.İnsandan insana hapşırma ve öksürmeyle havaya saçılan damlacıklarla yayılır.Ayrıca el teması da önemlidir.Hasta olan kişiler belirtiler görülmeden bir gün önce ve hastalık boyunca enfeksiyonu yayabilirler.

VİRÜS AÇIK HAVADA NE KADAR SÜRE CANLI KALABİLİYOR?
Cansız yüzeylerde(masa,kapı kolu gibi)yaklaşık iki saat canlı kalabilirler.

HAPŞIRMA YOLUYLA HAVAYA KARIŞAN VİRÜSÜN ETKİ ALANI NE KADAR?
Yaklaşık bir metre kadar uzağa gidebilir.

HASTALIĞI GEÇİRİP KURTULANLARDAN UZAK MI DURMALIYIZ?
Hayır.kişiler hastalandıktan sonra en fazla 7 gün virüsü başkalarına bulaşştırırlar.Yedi günün sonunda böyle bir risk yoktur.

HASTANIN TEMAS ETTİĞİ EŞYALARI KULLANMAK SAKINCALI MI?
Giysileri,havlu vb. yıkandıktan sonra kullanılmalıdır.

SARILMA VE EL ÖPME RİSKİ ARTTIRIR MI?
Evet

GRİPTE DİYETİN ÖNEMİ NEDİR?
Sağlıklı beslenmek gripten korunmada yardımcı olur.Genel olarak sağlıklı beslenmek,bağışıklık sisteminin güçlü olmasını sağlar.

EGZERSİZ YAPMAK GRİPTEN KORUR MU?
Sağlıklı yaşam için yapılan her şey gripten korunmada yardımcıdır.

BEBEKLERİ VİRÜSTEN KORUMAK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?
Altı aydan küçük bebeklerin bakıcılarının aşılanması gerekir.Hasta olma olasılığı bulunan kişilerin bebeklere yaklaşmaması mutlaka söylenmelidir.

HASTANIN İYİLEŞME SÜRECİNE GİRDİĞİNİ NASIL ANLAYACAĞIZ?
Ateşin düşmesi önemli bir belirti.Ateşin daha az görüldüğü durumlarda ise kişinin kendini iyi hissetmesi en temel kriterdir

ÇOCUĞUMUN OKULU TATİL EDİLDİ FAKAT ÇOCUĞUMDA HERHANGİ BİR BELİRTİ DE YOK.NE YAPMALIYIM?
Ek bir şey yapmaya gerek yok.

MEVSİMSEL GRİP AŞISI OLANLAR VİRÜSTEN KORUNMUŞ OLUYOR MU?
Hayır tam olarak değil.

AŞI KİMLERE UYGULANACAK?BU YIL MEVSİMSEL GRİP AŞISI YAPTIRANLAR İÇİN YENİ AŞI SAKINCALI MI?
Risk grubu olarak belirlenen herkese uygulanacak.Sağlık bakanlığı bu noktada risk guruplarını belirleyerekaşı alımını yaptı.Mevsimsel grip aşısı olanların yeni aşıyı yaptırmaları sakıncalı değil.

AŞI 65 YAŞ VE ÜSTÜ KİŞLER NEDEN VERİLMİYOR?
1957'deyaşanan salgından etkilenerek bu günkü virüse benzer bir virüsle karşılaştıklarıiçin bağışıklık kurmuş olabilecekleri tahmin ediliyor.

EĞER RİSK GRUBUNDA DEĞLSEK YİNE DE AŞI YAPTIRMALI MIYIZ?
Hayır

AŞI KAÇ GÜN SONRA KORUYUCU ETKİ GÖSTERMEYE BAŞLIYOR?
Aşının etkisi 14 gün içinde ortaya çıkmaktadır.

AŞININ YAN ETKİLERİ NELER OLACAK?
Mevsimsel grip aşısında görülen etkiler bekleniyor;aşı yapılan yerde kızarıklık ve şişlik gibi.Uzun vadede ortaya çıkacak yan etkiler açısından farklı görüşler olsa da,ciddi bir yan etki görülmeyeceği Dünya Sağlık Örgütü'nce bildiriliyor.

AŞI,HAMİLE KADINLARDA BEBEĞE ZARAR VERİR Mİ?
Olmadığı belirtiliyor.Aşının gebeliğin tüm evrelerinde kullanılması önerilmektedir.

AŞININ İLK OLARAK TÜRKİYE'NİN KULLANACAĞI YÖNÜNDE HABERLER VAR.KOBAY MI OLACAĞIZ?
Aşıyı türkiye ile birliktepek çok ülke eş zamanlı olarakkullanacak.Hatta bazı ülkeler aşıyı kullanmaya başladı bile.

AŞININ İÇİNDE DOMUZ KANI VAR MI?
Hayır.

EN KÖTÜ SENARYO OLARAK YENİ VİRÜSÜN KUŞ GRİBİ VİRÜSÜ İLE MUTASYON GEÇİRİP DAHA TEHDİT EDİCİ BİR VİRÜSLE KARŞILAŞMA OLASILIĞIMIZ VAR MI?
Olabilir ancak kimse bu mutasyonun ne zaman olacağını bilemez.Ancak şunu söyliyebiliriz ki:gelecek yıllarda mutlaka böyle bir dönüşüm olacak.

NOT:Sorular Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr.Önder Ergönül tarafından cevaplanmıştır.

17 Kasım 2009 Salı

Menopoz

Bir yıl boyunca adet kanaması olmayan bir kadının menopoza girdiği kabul edilir,cinsel olgunluk çağından üreme fonksiyonlarının son bulduğu döneme geçiş yıllarını belirler.Ortalama 50 yaş civarında meydana gelir,yaş ortalaması genetik olarak değişkenlik taşır.Menopoz dönemine giren kadınlar menopoz klinikleri tarafından düzenli aralıklarla takip edilirler ve hasta ile birlikte karar vererek HRT yani Hormon Replasman Tedavisi uygulanır.Ayrıca,rahim ve yumurtalıkların alınmasını gerektiren cerrahi girişimler de menopoz sebebidir.Cerrahi girişim nedeni ile menopoz meydana gelmiş ise doktor hastanın yaşını baz alarak farklı hormon tedavisi uygulayabilir.

Menopoz döneminde çeşitli fizyolojik ve psikolojik değişiklikler ortaya çıkar,bunlar kişinin yapısına göre daha şiddetli ya da daha az hissedilebilir ve menopoz şikayetleri diye adlandırılır.

MENOPOZ ŞİKAYETLERİ

Kadınların büyük çoğunluğu hafif ya da orta şiddette rahatsızlık hissederken,%20'si hiç bir rahatsızlık hissetmez,çok az kadının tıbbi tedaviye ihtiyaç duyacak kadar şiddetli yakınmaları olabilir.Yakınmaların sebebi düşen östrojen hormonu seviyesi nedeni ile meydana gelen değişikliklerdir.

Sıcak basması:Aniden baş,boyun ve göğüste hissedilen sıcaklık duygusudur,gece terlemeleri de olabilir.Genellikle aralıklarla gelen sıcak basması ile birlikte bulantı,baş dönmesi,baş ağrısı,çarpıntı hissi,ter boşalması ve üşüme belirtileri görülür.Sıcak basması aylarca,bazen de yıllarca sürebilir.Kalabalık,sıcak ortamlar,alkol,sıcak içecekler,baharatlı yiyecekler ve sigara uyarıcı etki yapabilmektedir.Sıcak basması hissedildiğinde alınacak ılık bir duş,serinletici bir pervana ya da klima rahat etmenizi sağlıyacaktır.

Baş ağrısı,baş dönmesi,yorgunluk,uyuşukluk,dikkatini toplayamama,kalp çarpıntısı,nefes darlığı,titremeler.

Adet kanaması tamamen kesilmedi ise miktarı,kanama süresi ve adet görme sıklığı değişkenlik kazanabilir.Adet kanamaları çok fazla düzensiz ise doktorunuzla sürekli iletişim halinde olmanız sağlığınız için önemlidir.Sizin menopoz şikayeti olarak yorumladığınız belirtiler aynı zamnda başka bir hastalığın şikayet sebebini oluşturuyor olabilir.

Menopozal dönemde en sık görülen şikayetlerden biri de sinirlilik,inişli çıkışlı ruh hali ve deprosyondur.Yapılan araştırmalarda da menopoz döneminde yaşanan hızlı hormon değişikliklerinin kadında depresyona ve sinirliliğe yol açtığı kanıtlanmıştır.

Menopoza ait inişli çıkışlı ruh durumunun yanı sıra orta yaş stresi dediğimiz bir takım olaylar da bu yaş döneminde kadını strese sokabilir.

Orta yaş stresi genellikle,çocukların okul ya da evlilik nedeni ile evden ayrılması,yaşlı ebeveynlerin bakım ihtiyacı,aile yakınları ya da arkadaşlardan birinin ölmesi,eşinden ayrılma ya da boşanma vb..nedeni ile kaynaklanır.

DİĞER ŞİKAYETLER

Atrofi,üreme organlarını küçülmesidir.Östrojenin azalmasına bağlı olarak dış genital organların derisi incelir,elastikiyetini kaybeder ve kaşıntı görülebilir.Vajinadaki ıslaklığı sağlayan sıvı azalır,buna bağlı olarak cinsel ilişki esnasında kayganlığı sağlayan sıvı olmadığı için ağrı olur,ağrıyı engellemek için eczanelerde bulunan özel lubrikan(kayganlaştırıcı) jellerden kullanılabilir aynı zamanda sürtünmeye bağlı tahriş de önlenmiş olur.Ağrıya bağlı olarak da cinsel iştahsızlık görülür.İdrar boşaltım sisteminde meydana gelen atrofi(küçülme,elastikiyet kaybı)nedeni ile yanma,sık idrar yapma,kesik kesik idrar yapma,idrar tutma güçlüğü oluşabilir.

14 Kasım 2009 Cumartesi

Çocuğumu İstismardan Nasıl Korurum?

İncelenen istatistik bilgilere göre çocuk istismaslarının %70-80 'ininçocuğun tanıdığı birisi tarafından yapıldığı,bunun da % 40-50'sinin de ne yazık ki ensest kaynaklı olduğu saptanmıştır.Bu yüzden öncelikle çocuğun kendini koruyabilmesi için çok çok iyi eğitilmesi gereklidir.
Eğitim öncelikle,''Vücut senin'' adımı ile başlamalıdır.ÇOcuğa,vücudunun kendisine ait olduğu ve kendisinin istemediği hiç kimsenin dokunamıyacağı söylenmelidir.Eğer birisi dokundu ve bu ona rahatsızlık verdi ve kafasını karıştırdıysa bu tip dokunmalar kötü dokunmalardır.''bu aramızda kalsın annene söylemek yok,sana sakız,çikolata alırım''diyen birisi olursa bunun da kötü bir şey olduğunu vurgulamalı ve hemen en güvendiği insanla paylaşmasının önemli olduğunu çocukta panik yaratmadan öğretmelidir...Çocuğa böyle olayla karşılması halinde en çok kime güvenebileceği sorulmalı ve verdiği cevaba göre,örnek;anne ise''böyle bir şey okulda,parkta yada başka nerede olursa olsun annene söylemelisin''diyerek devam edilmelidir
.
Eğitime Kaç yaşında başlanmalı?
4-5 yaşından itibaren,gelişme düzeyine göre düzenli olarak verilmelidir.

Çocuklara neler öğretilmeli?
Tanımadıkları insanlarla yanında yakından tanıdığı biri yoksa kesinlikle konuşmaması ve yiyecek yada içecek almaması gerektiği.Bazen yabancı birisi çocukla konuşmaya çalışır ve çocuktan ailem yabancılarla konuşmama izin vermiyor cevabını alır fakat istismarcılar o kadar kurnazdır ki benim adım .... şimdi tanışmış olduk artık konuşabiliriz diyerek şanslarını tekrar denemeye çalışabilir,dikkat..
Ailesinin iznini almadan oyun parkı,bahçe,market vs..gitmemesi gerektiği.
Vücudundaki özel bölgelerinin sadece kendisine özel olduğu anlatılmalı.Tanıdığı ve /veya tanımadığı bir kişinin onun özel bölgelerine dokunmaya,görmek istemeye veya bu konuda şaka yapmaya yada oyun oynamaya,fotoğraf çekmeye hakkı olmadığını anlatın.Bu tarzda bir harekete maruz kalırsa hemen o ortamı terk etmesini ve hemen ebeveynlerini yada en güvendiği kişiyi haberdar etmesini söyleyin.Mahremiyet sınırlarını zorlayan filmleri izlettirmek istiyen olursa yine aynı şelilde davranması gerektiği.
Çocuğun internet kullanımını sınırlayın,cinsel içerikli siteler vb...özel şifreleme sistemleri vs için gerekirse bilgisayarcınızdan yardım alın.Tv kanallarının cinsel içerikli olanlarına çocuk kilidi uygulayın.Günümüzde bir çok Tv markası güvenlik kilidi sistemini uyguluyor.

Çocuğumda istismar olmuşsa,oluyorsa ve bize söylememişse ne gibi belirtileri gözlemlemeliyim?
Çocuklar aralarında ''Bana göster,ben de sana göstereceğim''derler.Bu normaldir vücutlarını ve karşı cinsin vücudundaki değişik olan şeyin ne olduğunu öğrenmeye çalışırlar.Ama bu vücut deliklerinden herhangi birisine herhangi bir cisim,parmak,penis sokma vs eylemlere ilerliyorsa kesinlikle patolojiktir.Bu durumda çocuk ya bir şeyleri görmüştür yada kendisine bir şey yapılmıştır.Ne olduğunu öğrenmelisiniz ama sakın bunu kendi başınıza halledebileceğinizden emin olmayın yanlış bir yaklaşım çocukta ruhsal bir travmaya sebep olabilir.Çocuk istismara uğradığını farketmemiş olabilir yada sadece bir yerden bir şeyler gördüğü için taklit ediyor olabilir.Panik yaratmadan konusunda uzman olan bir kişinin yardımı ile ne olduğunu anlamalı ve sonuca göre takip edilecek bir yol çizilmelidir.
Çocukta açıklanamayan akıntılar varsa(penil yada vajinal akıntı)taciz eden yetişkinde cinsel bir hastalık varsa bulaşmış olabilir.
Çocuğun külotunda değişik lekelenme,açıklanamayan kanama gibi şeyler görülürse de alarma geçilmelidir.
Penis,vajen dış çevresinde,makat etrafında morluk,yırtılma gibi bulgular varsa ciddi bir şekilde alarma geçilmelidir..

Çocuğum cinsel istismara maruz kaldı ise nasıl davranmalıyım?
Kesinlikle hayatın sonu gibi davranmayın özellikle çocukta fiziksel olarak ağır bir yaralanma eşliğinde değilse.sizin vermiş olduğunuz tepkiler çocukta ayrıca ruhsal bir travma yaratabilir.çocuk anne babanın perişan halini görünce''Aman Allah'ım bana ne oldu?Annemin haline bak''diye düşünüyor ve olay çocuğun gözünde hayat boyu içinden atamayacağı şekilde büyütülmüş oluyor.Asıl ailenin yapması gereken ''Aferin bana anlatman çok iyi oldu.....'un sana yaptığı çok yanlış.O bir erişkin,neyin doğru neyin yanlış olduğunu onun bilmesi gerekirdi.senin hiçbir suçun yok.Bana anlatarak en iyisini yaptın.Bundan sonra dikkat edeceğiz.bir daha ....asla sana böyle bir şey yapmayacak''demek,sonra da bu konuda çalışan uzmanların bulunduğu bir hastaneye giderek muaynesini yaptırmak.

8 Kasım 2009 Pazar

Sarsılmış bebek sendromu

Bebeklerin bir şekilde kollarından yada gövdelerinden,bilinçli olarak yada bilinçli olmayarak şiddetle silkelenmesi nedeni ile beyin sarsılır ve beyin damarlarında yırtılmalar oluşur,travmaya bağlı olarak bebekte ölümler yada geriye dönüşü olmayan sekeller oluşur,bu travma tıp dilinde'' sarsılmış bebek sendromu''olarak adlandırılır.2 yaşın altındaki bebeklerde ölüme daha sık rastlanmaktadır.Bebeklerin boyun kasları henüz henüz güçlenmemiştir ve bebekler başlarını kontrol edemezler ve 2 yaşına kadar kafatasları vücuda oranla daha büyüktür,bu dönemdeki sarsılmalar sonucunda beyin kafatasının içinde öne arkaya hareket eder,daha yumuşak ve sıvımsı olan bebek beyninin kan damarlarının ve beyin hücrelerinin kopmasına neden olur.Oluşan beyin kanamaları bebeğin ölümüne yol açabilir.

Bazen aileler ağlayan bebeklerini iyi niyetle battaniyeye koyarak iki kişi karşıklı olarak sallarlar, bu bile bazen travma oluşturmaya yeterlidir.

Ülkemizde pediatristler sarsılmış bebek sendromunu olgularını önlemek için annelerin doğumhaneden çıkar çıkmaz çok ağlayan bebeklerini sakinleştirmeleri konusunda eğitilmeleri gerektiğini savunuyorlar.Ben ise bir doğum hemşiresi olarak kadınların ve baba adaylarının koruyucu sağlık hizmetleri konusunda çacuk sahibi olmaya karar verdikleri andan itibaren ''ana çocuk sağlığı merkezleri'' tarafından eğitime alınmalarını savunuyorum,Çünkü;çocuk yetiştirmek deneme yanılma yöntemi ile öğrenilemez,aile büyüklerinin vereceği eğitimin profosyonel yardım kadar yeterli olması mümkün değildir,ayrıca devletin koruyucu sağlık hizmetlerini daha yaygın hale getirmesi gerektiğini de savunuyorum.

Ülkemizde bebekler hastanelere çoğunlukla, kardeşi kucağından düşürdü yada yataktan yuvarlandı ve düştü diyerek örtücü bahaneler uydurmaya çalışılarak getirilirler.